Nazım Hikmet Ran, Türk edebiyatının en önemli şairlerinden biri olarak kabul edilir ve 20. yüzyılın en etkili ve yenilikçi şairlerinden biri olarak dünya çapında tanınır. 15 Ocak 1902’de Selanik’te doğan Hikmet, Türkiye’nin politik, sosyal ve kültürel hayatına büyük etkilerde bulunmuş bir sanatçıdır. Şiirleri, oyunları ve yazılarıyla tanınan Hikmet, aynı zamanda güçlü bir sosyal ve politik görüşe sahiptir.
Nazım Hikmet, genç yaşlarda şiire ilgi duymaya başladı ve ilk şiirleriyle dikkat çekti. İstanbul’da başladığı eğitim hayatını, Rusya’da devam ettirdi. Burada yaşadığı deneyimler, onun dünya görüşünü ve edebi tarzını önemli ölçüde etkiledi. Rusya’dan döndükten sonra Türkiye’de birçok politik olayın içinde yer aldı ve bu durum onun edebi çalışmalarını da etkiledi.
Hikmet’in şiirleri, serbest vezin kullanımı ve sıradan insanların yaşamlarını ve duygularını dile getirişiyle tanınır. Eserlerinde sıkça toplumsal adalet, özgürlük, insan hakları ve barış temalarını işledi. Bu yönüyle, o dönemin Türk şiirinde bir yenilikçi olarak kabul edilir. “Memleketimden İnsan Manzaraları”, “Kuvâyi Milliye”, “Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim” gibi eserleri, onun en bilinen çalışmaları arasındadır.
Nazım Hikmet, yaşamı boyunca siyasi görüşleri nedeniyle birçok kez tutuklandı ve uzun yıllarını hapishanede geçirdi. 1951 yılında Türkiye’den ayrılan şair, 1963 yılında Moskova’da hayatını kaybetti. Yaşamı boyunca sürgün ve hapishane gibi zorluklara rağmen, eserleriyle Türk ve dünya edebiyatına kalıcı bir iz bıraktı. Ölümünden sonra bile, eserleri yeni nesiller tarafından okunmaya ve sevilmeye devam ediyor ve onun edebi mirası, Türk şiirinin yanı sıra dünya edebiyatında da önemli bir yere sahip.